
OMUZ BÖLGESİ SAKATLIKLARI
15 Kasım 2020, PazarBasit bir eklem gibi görünse de içerisinde birçok eklem barındırır ve komşu eklemler üzerinde de etkisi büyüktür. Eklem yapısına biraz daha derinden değinmek gerekirse; kol kemiği (humerus), kürek kemiği (scapula), köprücük kemiği (clavicula) ve direkt bağlantısı olmasa bile kaburgalar ve ortalarında bulunan sternum kemiği ile ilişki içerisindedir. Omuz eklemini çevreleyen kılıf niteliğinde bir eklem kapsülü bulunmaktadır. Bu eklemin görevi; kolu göğüs kafesine bağlayıp boşluktaki hareketini sağlamaktır. Vücuttaki hareket yeteneği en geniş eklemlerdendir. Her düzlemde hareket yapabilir. Bu da omuz eklemini yaralanmaya açık hale getirmektedir.
Omuz bölgesi yaralanma nedenleri arasında; limit noktalarında aşırı kullanım, travma, spora spesifik zorlayıcı hareketler, yeterli dinlenmeme/yorgunluk, anatomik yatkınlık, yetersiz kas kuvveti, yetersiz esneklik ve hareket kabiliyeti sayılabilir. Sporcularda ise daha çok fırlatma hareketleri ve travmaya bağlı sakatlıklar karşımıza çıkmaktadır. Toplumda en sık görülen omuz patolojileri; Rotator Cuff Yaralanmaları, Atıcı Omzu, Donuk Omuz (Adheziv Kapsülit), Omuz Çıkıkları ve İnstabilitesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Gelin bu patolojileri daha yakından inceleyelim…
Rotator Cuff, omuz kuşağını bir kese gibi çevreleyen ve hem stabilizasyonda hem de harekette önemli rol oynayan kas grubudur. 4 kastan oluşur ve kürek kemiğini çevreleyip omuz başına yapışırlar. Omuz hareket kabiliyetinin limitlerinde yapılan tekrarlı zorlayıcı aktiviteler ya da pozisyon yanlışlıkları bu kas gruplarında ya da tendonlarında harabiyete neden olabilmektedir. Öte yandan bazı kemik yapılarının anatomik yapısı, bu kas gruplarını baskıya maruz bırakabilmektedir. Oluşan harabiyet de zamanla kaslarda ya da tendonlarında yırtığa dönüşebilmektedir. Bu nedenle omuz kuşağındaki tüm kas gruplarının dengeli kuvveti bu patoloji için oldukça önemlidir.
Rotator Cuff yaralanmalarında semptom olarak genellikle kolun üst dış yanında, gece ya da baş üstü aktivitelerle artan ağrı tanımlanmaktadır. Hastaların %70-80i cerrahi geçirmeksizin iyileşebilmektedir. Ancak fizik tedavinin ve kontrollü aktivitenin bu aşamada önemi büyüktür. Zorlayıcı hareketler ve baş üstü aktivitelerden kaçınılması gibi aktivite modifikasyonlarına ek olarak optimal yüklenmenin bulunduğu bir fizik tedavi programı ile patolojinin tedavisi mümkündür. Aynı zamanda omuz çevresindeki kaslar dengeli bir şekilde kuvvetlendirilip bu denge korunmalıdır.
Atıcı Omzu (Throwers Shoulder); beyzbol ve tenis gibi fırlatıcı baş üstü hareketlerinin sık yer aldığı sporlarda karşımıza çıkan bir patolojidir. Bu başlı başına bir patoloji olmayıp içerisinde İmpingement (sıkışma), labrum lezyonu, rotator cuff yırtığı, skapular diskinezi gibi tabloları içerisinde barındırabilmektedir. Biz sıkışma sendromu üzerinden ele alacağız. Fırlatma hareketinin birçok fazı vardır. Yaralanma en çok bu fazlardan; kolun fırlatma kuvvetini oluşturmak için başın arkasına kaldırıldığı esnada oluşur. En belirgin semptomu olan ağrı ve kısıtlılık hissi de omzun arkasında hissedilip hareketle beraber artmaktadır. Cerrahiden önce fizyoterapi önerilip, tedaviye cevap alınamadığında cerrahiye gidilir. Bu patolojide sporcunun ve sporun biyomekaniğini iyi analiz etmek ve yaralanma mekanizmasını iyi çözmek en önemli aşamadır. Doğru tespit doğrultusunda tıpkı Rotator cuff yaralanmalarındaki gibi dengeli kuvvet ve kontrollü hareket sağlanana kadar optimal fizik tedavi yöntemleriyle ilerlenir.
Donuk Omuz (Adheziv Kapsülit), omuzda ağrı ve kısıtlılık tablosuyla karşımıza çıkan adından da anlaşılacağı üzere eklemin donmaya gitme durumudur. Eklem kapsülü kalınlaşıp hareket yeteneğini yitirir ve bu durum sinsi bir şekilde ilerler. Şeker, tiroit gibi metabolik hastalıklara sahip ve 40-60 yaş arası kadın bireyler risk grubunu oluşturmaktadır. Sporcularda ise karşımıza iyileşmemiz omuz ile aktiviteye dönüş, omzun sürekli zorlanması, tamamlanmamış fizik tedavi, tedavide uzun süre hareketsiz kalmak ve bazı psikolojik durumlar sonucunda karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu patoloji, agresif tedavi yöntemleriyle tetiklenip doğru tanı ve yaklaşım sergilenmezse kolayca cerrahiye gidebilmektedir. Hastalar başlangıçta ağrı semptomuyla başvurur ve ilk tercih edilen tedavi yöntemi yine fizyoterapidir. Bu noktada, tedavi gören sakat bir omzun tedavi sınırları içerisinde hareketli tutulması ve bir an önce tedavinin sonuçlanması uğruna zorlayıcı ilerlenmemesi gerekmektedir.
Omuz Çıkıkları ve İnstabilitesi, hem kendisi bir patoloji olup hem de diğer patolojilere büyük risk faktörü olabilmektedir. Çıkıklar daha çok travmalara bağlı karşımıza çıkar ve en sık omuz çıkıkları öne doğrudur. Çıkıkların yerine oturtulması esnasında bir tedavi sürecinden bahsedemeyiz ancak çıkık sonrası durumun tekrar etmemesi açısından ciddi bir fizik tedavi süreci bizi beklemektedir. Omuz stabilizasyonunu ve yeterli hareketini sağlamak için omuz kuşağı kaslarının kuvveti ve dengesi çok iyi sağlanmalıdır. Çıkıklar tekrar etmeye başladığında eklem kapsülü zarar görüp süreç cerrahiye gidebilmektedir. Öne omuz çıkıklarının tekrar edip kapsüle zarar verdiği patolojiye “Bankart Sendromu”denmektedir ve genellikle cerrahi ile sonuçlanır. Bu nedenle stabilize edici kas kuvveti ve omzun anatomik yapısı en önemli noktadır.
İnstabilite ise anatomik yapı ya da eşitsiz kas kuvveti kazanımına bağlı olarak karşımıza çıkar ve çıkıklar başta olmak üzere tüm omuz sakatlıklarına taban oluşturur. Omuz ne tarafa doğru instabilse, omuz başı o tarafa doğru gereğinden fazla gitme eğilimindedir. Tıpkı çıkıklardaki gibi bu patolojide de stabilize edici kas kuvveti ve tüm kaslar arasındaki kuvvet dengesi fizik tedavinin en önemli amacıdır.
KORUMALI FUTBOL HABERLER
-
“HOPE THROUGH FOOTBALL” KONFERANSI DEVAM EDİYOR!
-
OMUZ BÖLGESİ SAKATLIKLARI
-
“HOPE THROUGH FOOTBALL”
-
DİZ BÖLGESİ SAKATLIKLARI
-
SPORCULARDA DİNLENME VE RECOVERY
-
ONLINE KORUMALI FUTBOL BİLGİLENDİRME KONFERANSI
-
SPORCULARDA ISINMA/SOĞUMANIN ÖNEMİ VE GERME EGZERSİZLERİNİN ROLÜ
-
SPOR SAKATLANMALARI VE FİZYOTERAPİSTİ
-
KORUMALI FUTBOL LİGLERİNDE YER ALAN KULÜPLERİMİZİN DİKKATİNE
-
KORUMALI FUTBOL REGLAMAN DEĞİŞİKLİĞİ
-
MÜSABAKALARA KATILAN ve KATILACAK TÜM KULÜPLERİMİZİN DİKKATİNE
-
TÜM KULÜPLERİMİZİN DİKKATİNE
-
KORUMALI FUTBOL 2020 SEZONUNDA YARIŞACAK TÜM KULÜPLERİMİZİN DİKKATİNE
-
KORUMALI FUTBOL FİKSTÜR ÇEKİMLERİ 13 ŞUBAT 2020 TARİHİNDE YAPILACAKTIR
-
KORUMALI FUTBOL ANTRENÖR VİZE BAŞVURU SÜRESİ UZATILDI